İnşaat Mühendisliğinde yapıların boyutlandırılmasında genellikle gözönüne alınan yükler :
· Düşey yükler (sabit ve hareketli),
· Yatay yükler (deprem ve rüzgar)
· Diğer yükler (dinamik etkiler, çarpma, patlama vb.)
Gelişmiş ülkelerde bu yüklere ilaveten yangın yükleri de önemle göz önüne alınmaktadır. Örneğin bir yapının depreme karşı dayanıklılığı nasıl isteniyorsa, benzer şekilde yangına karşı dayanıklılığı da istenmektedir.
Başta A.B.D., Kanada olmak üzere pek çok ülke bina yönetmeliklerini yangın dayanımına göre yeniden gözden geçirmekte ve düzenlemektedir. Avrupa Birliğini teşkil eden ülkeler de yapıların yangına dayanıklılığı ve güvenliği konusunda oldukça yoğun çalışmalar yapmakta, ortak bir "Yapısal Yangın Koruma Yönetmeliği (Structural Fire Protection Code)" ' nu geliştirmeye çalışmaktadırlar.
Yapısal yangın güvenliği, amprik bir teknik olmaktan çıkıp yüksek seviyede değişik uzmanlık alanlarına dayanan gerçek bir bilime dönüşmektedir. Yangın olayı tarihin başlangıcından günümüze kadar insanları daima etkilemiştir. İnsanlar ilk çağların birinde ateşi bularak, ondan yararlanmayı bilmişler ve aynı zamanda ondan korkmuşlardır.
Ateş kontrol altında tutulduğunda enerjisinden ve ısısından yararlanılan fakat kontrol dışına çıkınca da felakete dönüşen deprem gibi hatta depreme göre daha sık olma olasılığı olan bir afettir. Bilhassa kış aylarında meydana gelen depremlerden sonra yangınların da olduğu ve yangınlar sebebi ile en az depremler kadar can ve mal kayıplarının olduğu unutulmamalıdır.
İnsanların küçük gruplar halinde yaşadığı devirlerde yangın tehlikesi oldukça azdı. Zamanla medeniyetin gelişmesi ile şehirlerin kurulması, insanların kalabalık bir şekilde yaşamaları, yanıcı malzemelerden oluşan evlerde oturmaya başlamaları......
>> Makaleninin tamamını görebilmek için üye olmalısınız. |